Ofissizler anlatıyor köşemizde bu hafta konuğumuz son 5 yılı freelance olmak üzere 7 yıldır metin yazarlığı yapan Selma Ulusoy. Sosyoloji eğitmi alıp reklamcılığa yöneldiğini belirtiyor.
Neden ve nasıl freelance oldun? Freelance olmanı etkileyen süreç nasıl gelişti?
Ajanslarda çalıştıktan sonra açıkçası insanların saçma hırslarından yoruldum.Ofis dedikoduları ve herkesin birbiriyle yarıştığı bir dünyaya ait değildim.Ben yalnızca yaratıcı bir biçimde çalışabileceğim bir alan istiyordum. Üstelik bu durum, İstanbul trafiğiyle birleşince yaşam enerjim sönmüştü.Bu yüzden freelance çalışmaya karar verdim.Son 5 yıldır bu şekilde devam ediyorum.
Sence freelance çalışma düzeninin avantajları nelerdir? En sevdiğin yanları nelerdir? Senin hayatında sağladığı imkanlar var mı?
Elbette var.Öncelikle özgürlük benim için çok önemli.Üstelik az önce bahsettiğim hırslar, yarışlar ve hep bir yerlere yetişme telaşından azade olmak muazzam bir konfor.İnsanın kendisine insanca vakit ayırması da öyle…
Hepimiz çalışırken bir takım zorluklarla mücadele ediyoruz. Freelance yaşantında yaşadığın zorluklardan bahseder misin?
Saymakla bitmez 🙂 Modern ve ultra kapitalist dünyada özgürlüğün çok acı bir bedeli var. Müşterilerin bitmek bilmez kaprisleri, emek sömürüsü, parayı geç alma ya da hiç alamama gibi sorunlar sürekli oluyor. Üstelik freelance çalışınca insanlar sana ucuz işçi gözüyle bakıyorlar.Her defasında had bildirmek, yaptığım işi anlatmak zorunda kalıyorum.
Çalışma düzenini ve zamanını nasıl belirliyorsun? Uyabiliyor musun? Nasıl bir çalışma düzenin var?
Bugüne kadar müşterilerime verdiğim her deadline’a uydum.İç disiplinim epey yüksek.Büyük markalarla çalıştığım için yüksek tempolu, hızlı ve kaliteli işler çıkarmaya alışığım.Aslında bu anlamda kurumsalda çalışanlardan çok da farklı değil durumum.Sabah sekizde alarm çalıyor ve uyanıyorum.Dokuz gibi işe başlıyorum ama genellikle gece 1’e kadar çalışıyorum.Tek farkı, ara sıra deniz manzarasında çay içerek çalışıyorum ve tabii çift mesai yapıyorum.
İşlerilerini / müşterilerini nasıl buluyorsun, seçimlerin oluyor mu? Ücreti nasıl belirliyorsun?
Kendime göre seçim kriterlerim var. Çeşitli Türkçe ve İngilizce freelance platformlarından, daha önceki müşterilerimden, network’lerden işler buluyorum.Ama son zamanlarda artık yeni markalarla çalışmak için iletişime geçtikten sonra toplantı yapmaya karar verdim. Bütçe konusunda ise ajansları baz alıyorum ve onların belirledikleri fiyatın çok daha altında ama emeğimi de göz önünde bulunduracak bir dengede tutuyorum.
Yeteri kadar çalışma hayatından bahsettikten sonra, çalışma hayatın dışında tutkuların neler, seni neler heyecanlandırır, neler yapmayı seversin?
Benim bu hayattaki en büyük tutkum sinema… Vakit buldukça film senaryolarım üzerine düşünüyorum, yazıyorum. Bol bol film izliyorum, kitap okuyorum, film festivallerine ve sergilere gitmeyi seviyorum. İstanbul’un ruhunu seviyorum. Bol bol arkadaşlarımla ya da yalnız yeni mekanlar keşfediyorum.Seyahat etmeye bayılıyorum.Meditasyon yapıyorum.
Freelance çalışmak isteyenlere ya da mevcut çalışanlara tavsiye etmek istediğin bir şey var mı?
Freelance çalışmak isteyen arkadaşlara mutlaka bir avukatla hazırlanmış sözleşmeyle çalışmalarını öneririm.Fatura kesebilecekleri bir yer bulurlarsa resmi olur.Eğer mümkün değilse rimuut gibi sistemleri kullanabilirler.O da mümkün değilse en azından mutlaka işin her detayını yazılı olarak mail yoluyla yapsınlar. Bir de lütfen ama lütfen kendi işlerine ve emeklerine değer versinler.Aksi takdirde hem sömürülmüş, hem de piyasada bizlerin değerini de düşürmüş oluyorlar. Bu açıdan emek-değer-bedel bölümü oldukça önemli.
