Freelance çalışırken emeğimizi korumak için telif haklarına ihtiyaç duyuyoruz, hakkımızı savunuyoruz. Öte yandan torrent ve dizi siteleri elimiz kolumuz olmuş vaziyette. Ne olacak bu telif haklarıyla olan ayrılıp barışmalı ilişkimiz? Yaratıcı ve düşünsel emeğimizi korumak istiyoruz ama telif yasaları gerçekten işlevsel mi? Ya da hangi noktada kimin için işlevsel? Bir oturup konuşalım, bakalım nasıl fikirler çıkacak?
Tabii öyle kuru kuru olmaz. Önce telif hakları hakkında hazırlanan “Good Copy Bad Copy” belgeselini izleyeceğiz. Yapım şirketlerinden, kullanıcılardan, bir de yeniden üretenlerden telif mevzusunu izleyeceğiz. Sonrası muhabbet.
19:00’da Dünyada Mekan’da buluşuyoruz, çayımızı kahvemizi demledikten sonra 19:30 gibi filme başlıyoruz. 20:30 civarı da sohbet kısmına başlayacağız. “Geç kaldım” diye düşünmeyin yani 🙂
Good Copy Bad Copy:
Telif hakkı ve kültür dünyası arasındaki ilişkiyi internet, eşler arası dosya paylaşımı ve diğer teknolojik gelişmelerin bağlamına oturtan 2007 tarihli belgesel, telif haklarına farklı perspektiflerden bakan avukatlarla, yapımcılarla, sanatçılarla ve dosya paylaşım hizmeti sağlayanlarla yapılmış röportajlardan oluşuyor. Yönetmenler Andreas Johnsen, Ralf Christensen ve Henrik Moltke, eser sahiplerinin hakları ile gelecek nesillerin yaratıcılık hakkını aynı anda nasıl koruyabileceğimizi sorguluyor.
Etkinliğin facebook duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.
Dünyada Mekan Adres:
Hazzopulo (Danışman) Pasajı No: 1 Kat: 1
Galatasaray/Beyoğlu
(Hazzopulo pasajına İstiklal Caddesi tarafından giriyorsunuz. Girişi bitirdikten sonra sola dönüyorsunuz. Çantacıyı geçiyorsunuz, Rita’nın dükkanını geçiyorsunuz, hemen oradaki siyah kapıdan girip bir üst kata çıkıyorsunuz.)